|
Gülmeyi, ben bilirim; en âlâsından, katıla katıla...
Güldürmeyi de bir o kadar.
Ağlamayı ben bilirim; en acısından, hüngür hüngür...
Ağlatmayı da bir o kadar.
Sevmeyi bilirim, derinden.
Korkmayı bilirim,
öfkeyi,
endişeyi,
tereddüdü,
utanmayı,
dağıtmayı,
yenilgiyi, zaferi,
uykusuz geceleri,
"acaba"ları,
"yaşasın"ları,
fırlamalığı,
eğlenmeyi deli gibi,
bilirim... İnsanım.
İnsansı şeylerle dolu, anı çıkışlı bir dolu gerçek öykü...
Güzel, güldüren tarafından çoğu.
Çocuk kalbi, çocuk gözleri ile; azıcık hınzırca ama !
Yazarken çok eğlendim.
O 5 yaşındaki Parla'yı da bugünkü 50'lik kadar çok seviyorum vallahi
ve bu kitap o fıldır fıldır gözlü ufaklığın büyümesinin
komik, şaşırtıcı ve belki de hüzünlü kitabı.
Merhaba,
İlkokul çağımdan başlayarak hemen herkes gibi birçok şiir yazdım, bugün sayıları 300'den fazla. İçlerinde bence çok güzelleri olduğu gibi çok sıradan olanları da var, ama ben onların hepsini seviyorum.
İşte bu sevgimden dolayı orada burada yakalayıp da onları sık sık okuduğum sevgili arkadaşım Osman Erkurt bunalmış olmalı ki bir gün bana, "Sen düz yazı yazsana, tarzın ona daha çok uyuyor" dedi. Çok bozuldum ve sırf ona inat olsun diye eve gidip iki öykü yazdım! (Yine sevgili arkadaşım Ersin Dinçer'in de bu konuda verdiği desteği anmadan geçemeyeceğim.) Yazış o yazış, yazmaya iyice sevdalandım ve o gün bugündür, yani aşağı yukarı 6 senedir öykü, roman, köşe yazısı, deneme, anı ve yine az da olsa şiir olmak üzere değişik türde yazılar yazıyorum.
Anılarımı ara ara; iki-üç yıldır keyif için yazıyordum, iş ciddiye binip de kitap söz konusu olunca son bir ayda birden hızlandım ve okuyacağınız bölümdekileri kaleme almayı tamamladım. Umarım çok ama çok seversiniz çünkü yazdıklarıma şöyle bir baktım da, yazılanlar yazılmamışların ancak üçte, dörtte biri, yani daha iki üç kitap çıkar anılarımdan. Eh siz bunu çok severseniz ne olacak? Düşünün bakalım ne olacak... Tabii ki yayımcım diğerlerini de yayımlamak isteyecek! O zaman herkes kârlı çıkacak, ben yazmaya devam edeceğim, yayımcım satacak, siz diğer anılarımı da okuma fırsatı bulacaksınız...
Aslında bu ilk kitapta sadece sinema anılarımı ele almaktı amacım ama yeri gelince ya da canım isteyince diğerlerinden de söz etmekten kaçınmadım, çünkü insan kendini çok sıkı sınırların içinde yaşamaya zorlarsa hayatın tadı kalmaz; ben de bazen kalemimi saldım çayıra...
O çayırdaki tüm karakterler gerçek, yaşananların çoğunu bizzat hatırlıyorum; ancak ola ki hafızam bana oyun etmiş, bana yanlış anlatılmış ya da ben aktarılanları yanlış anlamışsam ve olaylarda adı geçenlerse yazdıklarımı böyle hatırlamıyorlarsa, affola...
Kitabın bir yerinde de dediğim gibi, ben tarih kitabı yazmadım, yazdıklarımın doğru oldukları iddiasında da değilim; sadece 'hatırladığım gibi' yazdım, çünkü bunlar benim anılarım.
Keyifli okumalar dilerim.
Parla Şenol Basmacıgil
Çocukluğumuzdaki günleri bilirim, Parla'lı ve parlak...
Şimdi onları keyifle okumak sıcak bir mutluluk
Denizce 
|
|