Gece gökyüzü niçin karanlıktır?
Yunuslar nasıl boğulmadan uyurlar?
Neden akşamdan kalma oluruz?
Zamanda yolculuk mümkün olacak mı?
Kraterler niçin daima yuvarlak olur?
Bilim dünyasının bu ve benzeri akıl karıştırıcı sorularının yanıtlarını verebilecek tek bir doğru kaynak vardır: Scientific American. Eğlenceli ve kolay anlaşılabilir bir dille, onlarca bilimci tarafından yazılmış olan bu kitap evrenin en uzak köşelerini ve çevremizdeki doğayı elinizin altına getiriyor. Bütün bu yolculuklarınız sırasında kedilerin niçin mırladıklarını, niçin uyuduğumuzu, kurbağaların nasıl olup da kışları donmadığını, bilgisayarlarımızın niçin çöktüğünü, kar tanelerinin niçin simetrik olduğunu ve daha bir çok şeyi öğreneceksiniz. Okul yıllarınızdan bu yana bilim kitaplarının sayfasını aralamamış olsanız da bu heyecan verici soru ve yanıtlar çevrenizdeki dünyaya yeni bir ışık yakmanızı ve bu ışık aracılığıyla çevrenizde, içinizde, altınızda, üstünüzde ve ötenizde neler olduğunu görmenizi sağlayacaktır.
İşte güzel bir örnek:
GÜLÜMSEMEK, DOSTLUK İFADE EDEN BİR HAREKET HALİNE NASIL GELDİ?
Yanıtlayan: Frank McAndrew, Psikoloji Profesörü, Knox Koleji, Galesburg, Illinois.
Birinin dişlerini göstermesi her zaman tehdit içeren bir davranış değildir. Primatlarda, alt ve üst dişler birbirine değer vaziyette dişleri göstermek boyun eğme belirtisiydi. İnsan gülüşü de muhtemelen bu davranıştan gelişmiştir.
Primatlarda dudakların geriye doğru kıvrılıp gerginleşmesi, dişler birbirinden ayrık haldeyken ağzın sonuna kadar açılması tehdit içeren, ısırmaya hazır olunduğu anlamına gelen bir hareketti. Ancak dişler kapalı dudaklar gevşekse, bu, açıkça hiçbir zarar verme amacı olmadığı anlamına gelir. Dudakların hareketi, duygunun bütünüyle yansıtılması için başka yüz hareketleri ile de birleşir. Bir çok insanın gülüşünde gerçekte 'dostça' olmayan duygular görebilirsiniz, politikacıların fotoğrafçılara gülümseyişleri bunun iyi bir örneğidir.
Asıl ilginç olan, gülümsemenin öğrenilmeyen, doğum öncesinde programlanmış bir davranış olduğudur. Kör olarak doğan bebekler, kimseyi gülerken görmedikleri halde görebilen insanlar gibi gülümseyebilmektedirler.
|